bugün uyurken üstüm açık kalmış, üşümüşüm belli, cenin pozisyonunda uyandım. biz istemesek bile insan vücudu anneyi yadediyor mütemadiyen demekki.
başımın altındaki yastığın kılıfında dökülen saçlar, masanın üstünde laptop açık, telefon dibinde, hizmetli gelmiş odayı süpürüyor, gözlerimi açmak istemiyorum. hizmelinin de umrunda değil zaten. kalkıyorum istemsiz, pakette bulunan birkaç sigaradan birini aç karna yakıp, mutfağın pencerisne doğru ilerliyorum.
sevdiği kadının kokusunu ya da eski evinin acılarını yazmak kolay, sıkıysa gelsinler karşımdaki hizmetlinin hayatını yazsınlar. monoton bir hayatı çekici hale getirsinler de bakalım diyorum istemsiz. her sabah uyandıkları bahçeli evlerinde, önlerine gelen yeşil çayı içerken ben de yazarım sevdiğim kadını.
pencereden soğuk geliyor, hava kapalı, üzerimdeki penyede dünden kalma kahve lekesi var. tırnaklarım sigaradan saramış, saçlar almış başını gitmiş.
milyonlarca spermin arasından birinci gelip yaşadığımız hayata bak.
0 yorum:
Yorum Gönder