Ægroto dum anima est, spes est. (Erasmus, Adages, 2.4.12)

8 Mart 2010 Pazartesi

uzaktaki sevgliye notlar #6: kimsenin kimsesizliği


uyuyamayıp sabahları onu düşündüğünüzde, elinizden birşey gelmemenin acısını duyarsınız içinizde, kolunuz uyuşmuştur, omzunu kaldıramazsın... perdeyi açarsın, güneşin önündeki bulut sana inat ordadır, ruhundaki ışığı kaybettiğini hissedersin, karşı gelecek gücün yoktur artık, gidişine lanet edersin, yazdığın yazılara bakarsın, çöküşünü görürsün her farklı mektupta... duvardaki resmini parçalarsın, cam parçalarından biri keser elini, bir bezle üstünkörü sararsın, lavaboya gidersin aynaya bakarsın, gözlerinin altında torbalar, yüzünde kesikler son traşından kalma... soğuk suyu sonuna kadar açarsın, su bedenine vurdukça irkilirsin, ciğerlerin açılır, günlerden sonra ilk gerçek nefesini alırsın, ciğerlerin yanar doğduğun gündeki gibi. giyinirsin üstünü, pencereyi açarsın, rüzgar iliklerine kadar işler, onun sıcaklığını ararken bulursun kendini...

gülerken çöker bazen yalnızlık üzerine, aklınıza o gelir, mıhlanıp kalırsınız yerinize. sesiniz düğümlenip kalırken boğazınızda, gözleriniz dolar birden, yalnızlığı iliklerinizde hissedersiniz, boş olan resim çerçevesine bakarsınız..

soğuktan titrerken elleriniz, bir sigara bile yakamazsınız, yatağın dibine çökersiniz sessizce, açık pencereden hayali süzülür içeriye, eli yanağınıza değer, yüzünüz alev alır birden. gözleriniz kapanır usulca..

hiç kimsenin kimsesi olursunuz, yalnızlığınız arkadaş, ayna daha bir düşman olur her geçen saniyede...

sürekli ağrıyan, acıtan bir kalbin sahibidir. olmazlara, biterlere kulakları tıkama sebebidir. gitme diyemem, ama hiç kimseyi sevmediğim kadar seviyorum, bırakamam, ne yapayım yani beklemeyip de diye düşündürtendir. sımsıkı sarılmış sevgililer görüldüğünde yüzünü başka tarafa çevirsen de, onu bir kez görmek için bile bekleyebilirsin günlerce, haftalarca, aylarca.. dersiniz içinizden.

tutsak bir ruhla gidersiniz gidemediğiniz diyarlara, el açan bir dilenciye verirsiniz bütün paranızı, bir gemiciyle sohbet edersiniz günlerce, acınız hafiflemeyince, geri dönersiniz yalnızlığınıza, etrafınızdaki boşluk gittikçe büyürken hissedersiniz soğuğu...


tutsak bir dünya,
etrafında boşluk,
kimsenin kimsesizliği
ile bezenmiş.

0 yorum:

Yorum Gönder