Ægroto dum anima est, spes est. (Erasmus, Adages, 2.4.12)

8 Mart 2010 Pazartesi

uzaktaki sevgiliye notlar #2


kan çanağı olmuş gözlerle, elinizdeki sigaranın dumanında ararasınız gözlerini. içtiğiniz bilmem kaçıncı kahveden sonra çıkarsınız balkona, denize bakarken mutsuzluk kaplar içinizi, titreyen elleriniz telefona gider, arayamazsınız. cahit zarifoğlunun dizeleri aklınıza gelir: "Aklınla yapayalnız başbaşa, Nice alevli geceler geçtin.". öyle ya alevler yakar geçer içimi, sen bilmezsin... rüzgarın serinlettiği o tertemiz yüzünde, alevler güller olur, misk kokuları sarar etrafını. benim gecelerim karanlık dolu, sen bilmezsin... seni uykunda melekler bekler, rüyaların gündüzden daha aydınlık...

ben duvardaki kırık camlı çerçeveden yansıyan siyah beyaz bir hayatı yaşarken, sigaramın dumanında kendimi boğarken, ruhumun artık bedenime yetmediğini öğrendiğimde, haykırarak uyanmak istedim bu kabustan, sensizlik kapıyı çaldığında...
artık rüzgarı dinliyorum sesin yerine, boş bakışlarla bakıyorum yeryüzüne, siluetin gittikçe bulanıklaşıyor,sadece gözlerin kalıyor geriye, deliyor geçiyor içimi.. her aldığım nefes biraz daha sensizlik yüklüyor ciğerlerime, uykularımdan nefessiz kalarak uyanıyorum, elimi yatağın sol tarafına atıyorum, sonsuz bir boşluğa düşerken, ölmeyi diliyorum...

0 yorum:

Yorum Gönder