Ægroto dum anima est, spes est. (Erasmus, Adages, 2.4.12)

6 Mayıs 2010 Perşembe

herkesinkinden kısa bir ömür

5/06/2010 01:56:00 ÖS Posted by mistrafantastic No comments

yaşamak zordur, hele ki trenlere alışık değilseniz. ama alışıksanız biraz daha çekilebilirdir hayat, köşeli gözlüklerinizin ardından baktığınız bloknotunuza tuttuğunuz notlar daha bir şiire benzer, dinlediğiniz şarkılar kulaklarınızı tırmalamaz...

yaşamak zordur, 32 dişinizle gülebiliyorsanız, herkes sizi mutlu zanneder. ama alışıksanız çürük dişlerinizin sızısına, konuştuğunuz kelimeler daha realist gelir kulağınıza, gereksiz gülmek zorunda kalmazsınız saçma sapan esprilere, yolunuza gidersiniz dilediğinizce...

yaşamak zordur, eğer omuzlarınız genişse, insanlar güçlü olmanızı bekler. ama düşükse omuzlarınız, insanlar size daha fazla yüklenmezler, oturduğunuz köşe başında yazdığınız kendi halinizdeki şiirlere insanlar gülmez, sigara içmenizi yadırgamaz, dinlenilen bir şiir sonrası duygulanmanız hor görülmez...

yaşamak zordur, sigara içmiyorsanız, insanlar sizden sigara kokusundan rahatsız olmanızı bekler, çakmaklara savaş açmanızı. ama içiyorsanız sigara, ikinci değil üçüncü sınıf insansınızdır, yazdığınız şiirler değersizleşir, bahara bir umut yüklemezsiniz, ve alışırsınız sararmış tırnaklara, ve beklemezsiniz insanların sizi anlamasını...

yaşamak zordur, 9 ayını tamalayıp doğmuş bir bebekseniz, herkes normal olmanızı bekler. ama prematüre bir bebekseniz, herkes sizin gözünüzün içine bakar, ne zaman hastalanacak diye, çelimsizliğinizi kimse dert etmez, alamadığınız kilolar ve güçsüz kanınız sizden davacı olmaz, şifa niyetine içersiniz o duygu yüklü şiirleri...

yaşamak zordur, doğuda doğan bir güneşseniz, herkes sizin birşeyleri düzeltmenizi bekler. ama doğuda doğan bir çocuksanız, okumanız kimsenin umrunda değildir, esen kurşunların arasında yolunuzu bulmanız kimsenin umrunda değildir, kışın çok yağışlı günlerde gittiğiniz okulunuzun kapalı olması...

yaşamak zordur, eğer ustaysanız, hataları düzeltmeniz beklenir ve hata yapmazsınız. ama eğer çıraksanız, ilk yaptığını hatada kapı dışarı edilmeniz normaldir ve görerek öğrenmelisinizdir herşeyi, ustanıza arap sabunu uzatmalısınız kendinizden önce ve aşık olamazsınız, çünkü çıraksınız...

yaşamak zordur, şair değilseniz, duygularınızı başkalarını kelimeleriyle ifade edersiniz, fabrika malı duygularla yaşarsınız. ama eğer şairseniz, küçük düşmeye alışırsınız, verdiğiniz boş kağıda bile anlamlar yüklenir, içtiğiniz sigara dumanlarken başınızı, yazdığınız satırları saklamazsınız, beyhude bir çaba gösterirsiniz aşkla olan savaşınızda ve koca bir çınar olmanızı bekler babanız, kökleriniz sevgiline uzanamasa bile başka aşklara stabilize yollar oluşturursunuz istemsiz, ve sevinirsiniz, sırtınıza sağlanan o ilk bıçağı unatamazsınız ve akan kanla yazarsınız satırları, çıplak ve gergin ellerinizle yazdıığınız satırlara insanlar anlamlar yükler ve alıkşlar yalandır, ve arkadaki fon müziği hayattır, derinden gelen ney sesi ve terkedene armağan edilir en içten satırlar...

0 yorum:

Yorum Gönder