Ægroto dum anima est, spes est. (Erasmus, Adages, 2.4.12)

8 Kasım 2010 Pazartesi

şimdi bana bir saat ve uzun doğum sancıları gerek.

11/08/2010 10:23:00 ÖS Posted by mistrafantastic No comments
boğaziçi köprüsü uzaklarda kalıyor kızkulesine bakarken. boğazının içinde bir düğüm var sessiz ve derin. inanılması zor bir trafik var herkesin yalnız olduğu sokaklarda, gereksinim gereksiz ve yabancılaşmak alışılmış bir duygu. mekanik kümelenmeler ve kesintisiz akan canlı yayın. bir ses kablolardan iletilen ve ekranlara yansıyan. sıcak koltuklardan kalkmadan geçirilen onlarca saat, yıkanan bulaşıklar ve tıkanan lavabo. inanmayanlar için okunan ezan ve izleyenler için yağan yağmur. veyi gördüğü anda cümlenin bitişine beş kalayı hisseden okuyucu. şaşırmış olmalı.

"kendini başkaları üzerinden tanımlamayan ve kendi şifre algısıyla kendini anlatan bir insan ancak yalnız olabilir." şair titizliğiyle yazılmış bir nesirden alıntı. muhtemelen şehirde yaşayan ve tanrıya inanmayan bir insan tarafından söylenmiş. belki de bu insan saten bir pijamayı fatura ederler diye rüyasında bile göremez. eskiden göz hakkı vardı, hatırıma geldi. cengiz han vardı bir de, yıktığı kütüphanelerle bir bölgenin hafızasını sıfırlayan.

anna karenina'yı okudum bugünlerde. hocam çıkıp özeti nedir bu kitabın dese, "bi tane kadın var. oralarda aşk filan gibi bir şeyler oluyor. sonra intihar ediyor." derim. hocamın neden vandan çıkıp geldiğini ve ya beni sorguya çektiğini düşünmem. tek bir cümleye tav olup olmadığını da bilmem. o da kapıdan çıkar gider zaten. bir kitabı alıp okuduğumda kendi kendine özet çıkarmak gibi bir huy geliştiren insanlar var, bunlar hocalarının nefeslerini yıllar yılı enselerinde hissediyorlar ve sırf bu yüzden kitap okumuyorlar. bir de okumanın sorumluluğunu hissedip, hayatı ırgalamaktan hayatı yaşamaya vakit bulamayan insanlar var.

bir kendisinden başkasına bölünemeyen rakamlar vardır, bir de kendisinden başkasına dönüşemeyen insanlar. dışında, dışında kaldığı bir dünya olan. içindeki sokağın içinde kaybolan sarhoş düşünce mahkumları. gözlerinin gördüğüyle yetinen ve kulaklarının duyduğunu sorgusuz sualsiz alıp kabul edenler var. bir de yaktığı sigaranın dumanı istanbulun siluetine katkıda bulunanlar var.

...ve kur'ân'ın dediği gibi: "ancak hakikate yönelen kimse tezekkür eder, başkası değil. -vemâ yetezekkeru illâ men yunîb." [mü'min, 40/13]

şimdi bana bir saat ve uzun doğum sancıları gerek.

0 yorum:

Yorum Gönder