Ægroto dum anima est, spes est. (Erasmus, Adages, 2.4.12)

24 Ekim 2011 Pazartesi

not afraid

10/24/2011 12:55:00 ÖÖ Posted by mistrafantastic No comments

bir başlama cümlesi bulamamak, bulduğunu beğenmemek, aklına ilk gelene sırt çevirmek: çok fazla düşünüp doğru seçimler yapamıyorum. siz yapıyorsunuz ama konu benim. biliyorum şu an çok önemli meselelre dalmış durumdasınız. yarın uyandığınızda devam edeceğiniz rutini geriden takip etmemeniz gerek.

insan çocukken heyecanı olup düzgün fikri olmayan, büyükken(ne kadar büyük?) de iyi fikri olup heyecanı olmayan bir canlı. insan bir acayip, kendi hataları farkedip acı çekme yetisi var. eylemsizliği var ama katı maddeler gibi değil. tırnakları var ama çekildiğinde uluyor. (şekil 1.a2)

bana sesleneiyorsun ama konu senle ilgili. bir kere de derdimi uçurumdan atmak için çağırsan beni yanına. geliyorum ama kafam geldmiyor. refleks olarak seni yatıştırıyorum: her şey daha güzel olacak. hatırlamıyorum daha sonrasını. ıslak bir omuz: ya çatı damlatıyor ya gözlerin.

bir sen olsan ve her şey fonda kalsa. hidrojen bombasının altında göz göze gelsek. parlasa gözlerin, tüm duyuların terkederken seni beni gözlerim terketmese. yeter mi yoksa çok patlayıcı mı oldu bu hayal? susmalıyım ama kafamın içinde dönenler çıkmalı dışarı. bu tilkileri tutamıyorum artık. nereden girdilerse artık.

son bir kez daha aklıma geliyor geç yattığım günler. yetişeceğin yer yoksa geç kalmazsın hiç bir şeye. sürekli ıskalamalarım bu yüzden. kaybolduklarım, kaybolduğumda kaybettiklerim ve kaybolduğumda bulduklarım. hepsinin yeri var ve her şey seninle alakalı desem. yalan, fakat çoğu seni düşünürken oldu. belki de düşünmemeli, sorgulamamalı sadece hareket etmeliydim. o zaman her durduğumda neden sürekli koştuğunu düşünmek zorunda kalmazdım.

tüm bunlar hayal bile olsa ve sen hiç olmasan bile terzi değilim. kendi söküğümü dikebilmeliyim.

0 yorum:

Yorum Gönder