ellerimin uzanmadığı, kalemimdeki yasa
çocukluğumdaki nasreddin hoca
kazan bir doğurdu ki her taraf kazanova.
/gidilen şehrin son kalabalığına daldım
bitmez ölümlerinin kotası dağlanan bedenimde:
la historia de hoy./
sakin sessiz sabit elime saplıyor hançeri
donup kalan elçiler önünde esrarın gücü
panik atak bu ritmin dolunayı
surlardan atılan cennet bahçesinin hayalidir olsa olsa
kalıntıları doğruluyor boğazımın içinde.
kurtlanıp birden boy veren
kesintilerimden kolluk kuvvetleri yapmışlar
yanağıma dikenli teller dayanmış
çatlayan, haykırmak isteyen kayalar
beklediğim, sabahladığım geceler boyu -olsun-
gelemesen de bitmiş bir hayalde
sadece kendim için köprüler asacağım
geçeceğim bu uçurumu.
arada bir baktığım takvim geçen seneye ait
kaputun üzerindeki çizikler yirmi bir
sallantılarda omuzlarım, yelkenleri fora
dalgalı deniz üzerinde
sallanmayan gemi, diplerde yatmaktadır.
0 yorum:
Yorum Gönder