geçiyor koskoca gemi, işte köpüklerinde hiddet
geçiçi bir rahatlama susuyor derinimde.
damarlarımın içinde hissediyorum tuzlu sularını
tam şuraya demirlesek ve gelse bahar vaktimiz yok
en azından gitse şu papağan tekerrür etmeye kalmayan mecalimizden.
biriktirdiklerini kusuyor deniz, çekiliyor.
yetişemediğimiz hayallerimizi de alıyor içine
bakamayacağımız dertlerimiz gidiyor akan suyla
gelmeler az, gitmeler çok oluyor bu koyda
ah şu önümde çırpınan balığın da hayatı kurtulsa.
biriktirdiklerini kusuyor deniz, gözlerimi kapıyorum
karanlığın içinden yüzün yürüyor gözlerime,
açıyorum gözlerimi hala açık deniz, rüzgar parçalıyor yelkenlerimi
kaptanım duymuyor beni, ben de duymuyorum kendimi
yüzümde binlerce okyanus paralanıyor delinen gökle beraber.
biriktirdiklerini kusuyor deniz, dingiliğine beş kala
dalgaların sabrı çarptıysa kalyonun bordaları hissetti
iplere tutunmaktan yırtılan ellerimizde kanadık biz de
arayışımızı ve tutunmaya çalıştığımız ceviz kabuğunu.
0 yorum:
Yorum Gönder