bozuk dumanı çektim
ama gizlemek istemiyorum
bu soğuk ve yetkisiz
yatıştırıcı kadar saf hissediyorum
başka bir söz, başka bir tohum
elimize ambalajlı açgözlülükler sıkıştırıyorlar.
gel, devrim intikam alıyor-muş.
lambalar, fiske ve üçüncü göz açık
hava soğuk yine de
balkondan izleyelim.
yokuş aşağı salma kendini
o zaman şişman kediler kalp krizi geçirir
zaman artı sonsuza yaklaşır.
ben senin kalbini,
şiddeti uzlaştırmak için istiyorum
maskenin arkasındaki yarayı görmek
geçmişten gelen iblisleri defetmek
açıklanamayan uzuvlarını tamir etmek istiyorum.
bu yapı taşları aşağı çekti
ama sen içimde sıkışıp
yine yükselebilirsin.
ulaşmak için konfor ve sıcaklığın
tespit edilemediği durumlarda,
her yol gösterici ışık mantık tarafından
ezilmiş, soğuk, kayıp ve aklım karıştı.
vadesi geçmiş konumumun
ben yapay gerçeği istiyorum
biraz huzursuzluk açlığı
barışçıl bir protesto sonrası ölmek istiyorum.
hafifçe dalga boyu büyür
zorlayıcı kavramlar yeniden evrilir
evren ellerimin içinde sıkışıp
doğal olmayan yasalar oluşturur:
korku ile sevgi ve karanlık yerine
kırık bir plak.
0 yorum:
Yorum Gönder